SAADET Partisi (SP) İlçe Başkanı Nuri Kaplan, parti binasında yaptığı açıklamasına Malazgirt ve 30 Ağustos Zaferlerini kutlayarak başladı. Ağustos ayının zaferler ayı olduğunu belirten SP İlçe Başkanı Kaplan, “Malazgirt Zaferi, Anadolu’nun, aziz milletimizin anavatanı haline gelmesine vesile olmuş ve tarihe altın harflerle yazılmış şanlı bir zaferdir. Bu zaferle Anadolu'nun kapıları aziz milletimize açılmıştır. Anadolu’da yaşayan hiçbir halkın dinine, diline ve ırkına müdahale edilmemiş, zafer sonrası barış iklimi ortaya çıkartılmıştır. Bu konuda şu hususu bir parantez içinde belirtmek istiyorum. Malazgirt Zaferinden sonra gerek Selçuklu yönetimi gerekse Osmanlı yönetimi altında Anadolu’da her türlü inanç ve ırka mensup insan barış içinde yaşamıştır. Kimse inancı noktasında herhangi bir zorlama ile karşılaşmamıştır. Öyle ki Anadolu’da asırlar boyu Gayr-i Müslim nüfus Müslüman nüfustan fazla olmuştur. Bu barış ortamını bugün Batılılar hala anlayamamaktadırlar. Buna rağmen hala birileri Ermeni Tehciri konusunda soykırım yapıldığını iddia etmektedir. Böyle bir soykırım yapılmadığı açık bir gerçektir. Biz ecdadımızdan farklı kültürlerin bir arada yaşayabilmesi mirasını devraldık. Ecdadımızdan emanet aldığımız bu köklü mirası korumak ve yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sebeple Malazgirt Zaferi'nin 948. yıl dönümünde, Sultan Alparslan'ı ve cennet vatanımız uğruna canını veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bu ayın içerisinde tarihimiz açısından eşsiz bir yere sahip olan başka bir zafer ise 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Birinci dünya savaşının akabinde yaşanan talihsiz sonuç ne yazık ki Anadolu’nun düşman işgaline uğramasına sebep olmuştur. Fakat vatan sevgisi ile dolu milletimiz el ele vermiş bu zor günleri atlatmayı başarmıştır. Bu zaferden çıkartılması gereken onlarca ders vardır. Fakat bu derslerden en önemlisi Kurtuluş Savaşımızın milletimizin birlik ruhu ile kazandığıdır. Aziz milletimiz Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Sunni demeden bir araya gelmeyi başarmıştır. Bu birlik ruhunun neticesinde ise askeri ve maddi gücü yüksek olan düşman yenilmiştir. İnanıyoruz ki Kurtuluş Savaşımızın bize verdiği en önemli ders budur. Birlik olursak üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun yoktur. II. Viyana Bozgunundan sonra yaşanan geri çekilmemiz Sakarya Meydan muharebesi ile durdurulmuş. Bunun neticesinde Anadolu’nun aziz milletimizin yurdu olduğu bir kere daha tescillenmiştir. Bu vesile ile Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarını başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere bütün şüheda ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.
RTÜK’E YÜKLENDİ
SP İlçe Başkanı Kaplan, Emine Bulut’un eski kocası tarafından kızının önünde öldürülmesine de tepki gösterdi. Bu acı olayın toplumsal bir infial yaşandığını ortaya koyduğunu belirten Kaplan, “Geçtiğimiz hafta bildiğiniz üzere hepimizi derinden yaralayan bir hadise ile karşılaştık. Emine Bulut, kızının gözleri önünde eski eşi tarafından hunharca katledildi. Burada canımızı yakan bir başka durum ise, olay mahallinde bulunanların, müdahale etmek yerine sadece olayı kayıt altına alıyor olması oldu. Biz nerede bir mazlum varsa yardım etme terbiyesine sahip olan bir milletiz. Böyle bir olay, üzerinde çok ciddi düşünmemiz gerektiğini göstermektedir. Üzerinde durmamız gereken bir başka konu ise toplumun adeta bir infial yaşıyor olmasıdır. Her gün cinayet ve vahşet haberleri ile sarsılır olduk. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de televizyon dizilerinin verdiği mesajlardır. Bakınız RTÜK internet yayınlarını denetim altına almaya çalışıyor fakat denetlediği TV dizilerine ise doğru düzgün bir müdahalede bulunmuyor. Bu diziler adeta saldırganlığı, mafyatik hayat tarzını, ahlaki dejenerasyonu teşvik ediyor. Gençler bunları seyrettikçe bu yaşantının modern bir yaşantı olduğu kanaati ile aynı ahlaksızlık ile kendileri muhatap olduğu zaman hiç de garipsemiyorlar. Burada üzerinde durmamız gereken husus ise çatırdayan aile mefhumumuzdur. Aile kurumu kasten tahrip ediliyor, boşanma rakamları katlanarak artıyor. Kadın cinayetleri ne yazık ki sadece kadınla alakalı bir mesele zannediliyor. Hâlbuki en temel nedenlerden birisi aile mefhumumuzun çatırdamasıdır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum ki; Batı menşeili çözümler aranmasıdır. Bugün yaşadığımız problemler Batıya özenerek çözülmez. Türkiye’de öldürülen kadın oranı milyonda 5 iken Batı’da bu rakam milyonda 2. Batı bugün kendi içinde bulunduğu sorunu dahi çözememektedir. Ne yazık ki ülkemizde bu soruna yanlış teşhisler konarak yaşanan cinayetlerin artmasına sebep olunuyor. Toplumda yaşanan bu halin düzelmesini istiyorsak kendi ahlak ve maneviyat temelli kültürümüzü tesis etmemiz gerekmektedir. Bu konu çok geniş bir konu fakat bu konu medyada da yanlış bir şekilde ele alınıyor. Sadece kadın problemi olarak ele alınıyor. Kadına şiddet problemini çözmek adı altında başka noktalara götürülmek istenen meseleler olduğunu da burada dile getirmek istiyorum. Fakat şiddeti batılı normlarla değil kendi öz benliğimiz ile çözmeliyiz” dedi.
“KRİZ VATANDAŞIN CANINI YAKIYOR”
SP İlçe Başkanı Kaplan, ekonomide de işlerin iyi gitmediğini söyledi. Kaplan, yapılan zamlarla vatandaşın belinin iyice büküldüğünü belirterek, “Gündemimize ekonomimizde yaşanan gelişmeler ile devam etmek istiyorum. İktidar ekonomik olarak her ne kadar güçlüyüz dese de durumun böyle olmadığı aşikar. Bakınız daha geçen hafta bahsettiğimiz benzin ve motorin zammını bu hafta bir daha konuşmak mecburiyetinde kaldık. Benzine hafta başı 16 kuruş motorine 11 kuruş zam geldi. Gerçi zam haberini bazı basın kuruluşları Benzin ve Motorin’de fiyat değişikliği manşeti ile duyurdu. Fakat krize yok demekle, zamlara fiyat değişikliği demekle bu ekonomi düzelmez. Külliye’de hissedilmiyor olabilir fakat kriz vatandaşın canını yakıyor. Bundan ise Külliye’nin hiç haberi yok gibi. İktidar ise krizi değil algıyı yönetmenin peşinde. Türkiye’nin ihtiyacı olan algı yönetimi değil ekonomi yönetimidir. Bu zihniyetin ülkemizi içinde bulunduğu krizden çıkarması mümkün değildir” dedi.
“BÖYLE BİR OYUNUN İÇİNDEYİZ”
SP İlçe Başkanı Kaplan, basın açıklamasını dış politikada yaşananları değerlendirerek noktaladı. Dış politikada ki başarısızlığa dikkat çeken Kaplan, “Son olarak dış politikada yaşanan gelişmelere değinmek istiyorum. Şuan dünyada yaşanan kargaşa ortadadır. ABD Başkanının akıl almaz tavrı ciddi değişikliklere sebep oldu. Batılılar bile kendi içinde tutarlı bir politikaya sahip değiller. Her yerde ABD problem teşkil ediyor. G7’de bazı gelişmelerde yaşandı, özellikle de İran ile alakalı. Bunların neticelerini de göreceğiz fakat ümit var değilim. ABD 1991’den bu yana Ortadoğu’ya genişletilmiş Ortadoğu Projesi kapsamında girme kararı aldı. Biz böyle bir oyunun içindeyiz. Öncelikle böyle bir oyunun içinde olduğumuzu görmeliyiz. Türkiye Suriye’de barışı getireceğiz rejimi devireceğiz dedi. Gelinen noktada Güvenli Bölge görüşmeleri yapılıyor. Suriye’de bugün sadece Suriye yok ABD var Rusya var hepsinden öte İsrail var. Geçtiğimiz hafta uyarmıştık fakat tekrar etmekte fayda görüyorum.
ABD ile güvenli bölge anlaşması bizi endişeye sevk etmektedir. ABD ile bugüne kadar girdiğimiz hiçbir iş bizim menfaatimize olmamıştır. İşte bakınız Münbiç’te yaşananlar ortadadır. Bu açık gerçeğe rağmen iktidar ABD ile birlikte güvenli bölge tesis etme gayretinde. Herkes bilmeli ki ABD’nin girdiği bir yerin güvenli olması asla söz konusu olamaz. ABD kendi menfaatinin dışında hiçbir menfaat gözetmez. İsrail bölgede yayılıyor buna karşı çıkamıyoruz. Hani Gazze’ye gidecektik ne oldu? Bu bölgede yaşanan sorunlar ancak bu bölgedeki ülkelerin bir araya gelmesi ile çözülür. Bakınız eğer Türkiye bu bölgede kuvvetli olmak istiyorsa tekrar tekrar söylemek mecburiyetindeyiz. Ekonomisi güçlü olmayan ülkeler dış politikada güçlü olamazlar” dedi.