Güneyköy’deki antik kentte tarihe ışık tutan yeni bulgurlara rastlanıldı. Kazılarda Akropol’de vaftizhane, kireç ocağı ve yerel halka ait evler, ikinci hamamda yeni mozaikler ile endüstriyel bir yapı, merkezde ise su künkleri bulundu
GÜNEYKÖY Mahallesi’nde bulunan Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında yeni bulgulara rastlanıldı. Akropol’de vaftizhane ve kireç ocağı ile yerel halka ait evler, ikinci hamamda yeni mozaikler ile endüstriyel bir yapı(üzüm işliği), merkezde ise ana su kaynağı ve su künklerinin yerleri tespit edildi. Gazipaşa'ya bağlı Güneyköy Mahallesi'nde bulunan Roma ve Bizans dönemlerinden kalma tarihi 2 bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti'nde, ABD Nebraska Üniversitesi'nden Prof. Dr. Michael Hoff başkanlığındaki kazılar bu yıl hem eski hem de yeni alanlarda devam etti. Hem Türk hem Amerikalı yaklaşık 115 öğrencinin sezon boyunca çalıştığı Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti’nde kazı çalışması 9 Ağustos Cuma günü sona eriyor.
ÜÇ ODA VE KORİDOR AÇILDI
Gazipaşa Kaymakamı Ali Sakar ve Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, antik kente giderek kazı çalışmalarını inceledi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff, Kaymakam Sakar ve Başkan Yılmaz’a kazılarla ilgili bilgi verdi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff, kentin iki hamamından küçük olanında bu yıl kazı çalışmalarının devam ettiğini söyledi. İkinci hamamı tüm halkın kullandığını söyleyen Hoff, bu yıl yapılan kazı çalışmalarda 3 oda ve koridoru açtıklarını söyledi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff, “Burası kentin iki hamamından küçük olanı. Bu hamam kentin kapısının dışında. Bu yüzden tüm halkın kullandığı ortak bir hamam olduğu düşünülüyor. Geçen yıl yalnızca bir tane soğuk odayı açabildik ve mozaik zeminine kadar inebildik. Bu yıl iki odayı daha açtık ve ana koridorun mozaiğine kadar inebildik. Ana amacımız binanın nasıl yapıldığını ve nasıl kullanıldığını bulabilmek” dedi. Sonraki dönemlerde yapının dönüştürüldüğünü söyleyen Hoff, “Koridorda bir şarap işliğine rastladık Yapının ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını anlamakla beraber, yapının nasıl dönüştürüldüğünü de anlamak bizim için önemli. Bu yüzden 3 oda ve koridoru bu sezon açığa çıkarabildik. Önümüzdeki sezon da diğer kısımlara devam edeceğiz. Yalnızca yılda iki ay yaz sezonunda çalıştığımız için önümüzdeki 6 yıl daha bu yapıya devam etmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Çok büyük bir alanda kazı çalışması yaptıklarına dikkat çeken Kazı Başkanı Hoff, “Bizim buluntularımız çok büyük bir PUZLLE’ın çok küçük parçaları. Buradan tamamlayarak tüm kentin nasıl yapıldığına ve tüm kentin nasıl yerleşim kurduğuna ulaşmaya çalışıyoruz. Bu da çok zor” dedi.
ANTİK KENTTE YENİ BULGULAR
Bu yıl ilk kez rastlanılan bulgularla ilgili de bilgi veren Hoff, “İkinci hamamda mozaiklerin bir üst katmanında endüstriyel bir yapı vardı. Kolidir kısmında üzüm işliği olarak adlandırdığımız alan. Onları belgelendirip kaldırdıktan sonra mozaiklere ulaştık. Akropol’de halka ait olan evlerle ilgili buluntulara rastladık ve yerel halkın burada nasıl yaşam sürdüğüyle ilgili fikir edinmeye çalıştık. Yine burada vaftizhane ve kireç ocağına rastladık. Bu yıl ki araştırmalarımızda yaklaşık 10 kilometre uzakta bulunan su kaynağına ulaştık. Zeytinada’da su kemerleri tespit ettik. Su kemerleriyle kente suyun nasıl geldiğini ve nasıl ulaştırıldığını bulmaya çalıştık. Kent merkezinde su kanallarına ve su künklerine rastladık. O su kanallarının hamama su getirdiğini düşünüyoruz. Bunun dışında da daha önceki yıllarda kazısı yapılmış anıt olarak adlandırılan yapı vardı. Onun çevresinde kazıyı genişlettik ve onun bir çeşme yapısı olduğuna karar verdik. Taşlar üzerindeki izlerden etrafındaki buluntulardan çeşme olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
ALTTAN ISITMALI SİSTEM
5 sezondur kazı çalışmalarında yer aldığını aktaran Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Araştırma Görevlisi Özgür Gülbudak, “Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti’nin büyük hamam kompleksinde, Aristokratlara ait hamamda çalışmalarımızı yaptık. Burası hamamın tepidaryum yani Tük hamam sistemine göre ılıklık bölümü. Burası mermer kaplamalıydı ancak tahribatla zamanla mermerlerin çöktüğünü düşünüyoruz. Kemerli bölümde hamamın ocaklık kısmı var. Burada yakılan ateşin dumanı direkt mekânın içine doluyor ve alt kısımda is ve kurum tabakası var. Burayı alttan ısıtmak için dizayn edilmiş bir sistem. Ön kısımda da bir havuzun olduğunu düşünüyoruz. Tahribattan sonra da buradaki plakalar falan hep sökülmüş. Büyük ihtimalle geç Roma, Bizans döneminde mermer malzemeyi eritip kentin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmışlar. Bu birimi atık alanı gibi kullanmışlar. Çünkü en çok tahribatı yaşayan birim burası. Bu birimde sadece Roma döneminin izlerini görüyoruz. Diğer birimlerimizde ise Roma sonrası Bizans dönemindeki üretimin faaliyetlerinin de devam ettiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“ÇALIŞMALARI DESTEKLİYORUZ”
Gazipaşa Kaymakamı Ali Sakar, “Kazı ekibimizi ziyarete geldik. Yıllardır süren bir faaliyet var burada. Çok beğendiğimiz, çok takdir ettiğimiz çalışmalara şahit olduk. Özellikle ilk defa gördüğümüz su künklerinin gün yüzüne çıkartılması bizi çok mutlu etti. Ayrıca kalede çalışmalar olduğunu gördük. Kaymakamlık olarak işin başından beri destek veriyoruz” diye konuştu.
HOFF’A KARARNAME HEDİYE EDİLDİ
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, “Güneyköy Mahallesi’nde kazı çalışmaları devam ediyor. Biz belediye olarak kazı ekibine elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kazı ekibi için bir kazı evi projemiz var, ilerde onu gerçekleştireceğiz. Yine yollarını asfaltlamaya çalışıyoruz. Delik denize kadar olan kısmın yollarını en kısa zamanda yapmak itiyoruz. Bir an önce tarihi eserlerin meydana çıkmasını ve halkımızın ziyaretine açılmasını istiyoruz. Bu nedenle de belediye olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ziyaretin sonunda Kaymakam Sakar ve Başkan Yılmaz, kazı başkanı Hoff’a, Gazipaşa'ya adının veriliş kararnamesi olan tabloyu hediye ettiler. Hoff da kararnameyi kazı evine asacağını söyledi.