RAMAZAN’DA NASIL BESLENİLMELİ?

Diyetisyen Şafak Kömeç ve Diyetisyen Behiye Mangar, İftarda ve sahurda sofraya konması gereken gıdalar hakkında kadınlara bilgi verdi.

YEREL 6.05.2019 09:28:04 0
RAMAZAN’DA NASIL BESLENİLMELİ?

GAZİPAŞA halkı Ramazan’ın ilk orucunu bugün tutuyor. Peki Ramazan’da nasıl beslenilmeli? Sıcak havalarda oruç nasıl tutulmalı? Sorularına diyetisyenler Şafak Kömeç ve Behiye Mangar cevap verdi. Gazipaşa Halk Eğitim Merkezi’nde Gazipaşalı kadınlarla bir araya gelen Kömeç ve Mangar, Ramazan’da nasıl beslenmeli? İftarda ve sahurda sofraya konması gereken gıdalar hakkında kadınlara bilgi verdi.

 

ANİ KİLO ALIMLARI, GASTRİT, ÜLSER, KABIZLIK VB.

 

Ramazan ayının son senelerde yaz aylarına denk gelmesinden dolayı oruç tutma sürelerinin uzun olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Şafak Kömeç, “16-17 saat oruç tutuyoruz. Bu sürenin uzun olması daha fazla açlık hissi yaratmakta ve iftar vaktinde aşırı besin tüketimine yönelim artmaktadır. Tüketimin fazla olması sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ani kilo alımları, gastrit, ülser, kabızlık, tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı, bulantı ve benzeri şikayetler Ramazan ayında ortaya çıkabilir” dedi.

 

PEKİ RAMAZAN AYINI NASIL SAĞLIKLI GEÇİREBİLİRİZ?

 

Ramazan ayında şeker oranı yüksek gıdaların tüketilmesinin kısa zamanda açlık hissi vermesine neden olabileceğini vurgulayan Kömeç, “Ramazan ayını doğru beslenme alışkanlıkları, doğru yiyecek tercihleri ve pişirme yöntemleri ile sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün. Ramazan ayında genellikle iftar ve sahur sofralarında beyaz undan yapılmış hamur işi gibi unlu mamullerin tüketimi artmaktadır. Aynı zamanda pirinç, patates gibi glisemik indeksi (şeker oranı) yüksek olan gıdalar, hem çorbalar da hem de pilavlarda yerini alıyor. Bu tarz beslenme alışkanlıkları fazla kalori alımı sağlayarak kan şekerinin yükselmesine ve kısa zamanda açlık oluşmasına sebep olur. Glisemik İndeksi yüksek besinler (Beyaz un, pirinç, patates vb.)   yediğinizde sizi daha çabuk acıktıracaktır. Bu besinler yerine ,lif oranı yüksek olup daha uzun süre tokluk sağlayan uygun miktarlarda  bulgur, tam buğday unundan yapılmış ekmek ve börekleri tercih etmek daha uzun süre tokluk sağlayarak , gün içinde sağlıklı ve kontrollü bir şekilde orucunuzu tutabilirsiniz. Tutulan ilk oruçlar ile birlikte, beslenme düzenin değişmesi genellikle  aşırı acıkma, halsizlik,  mide yanması , mide bulanması, kabızlık, uyku bozukluğu, ve dikkatsizlik gibi şikayetler oluşur” dedi.

 

ŞİKAYETLERİ AZALTMAK MÜMKÜN

 

Oluşabilecek şikayetlerin yanşamaması için kadınlara önerilerde bulunan Kömeç, “Bu tarz şikayetler yaşamak istemiyorsanız dikkat etmeniz gerekenler; İftar vaktinde başlangıç olarak aşırı derecede su tüketiminden kaçınılmalıdır. Başlangıçta üç adet zeytin tüketmenizi öneriyoruz. Su tüketimini kısa süreli aralıklar ile az miktarda yapılmalıdır. Başlangıç olarak olarak hafif ve ılık besinler tüketilmelidir. Örneğin: az baharatlı mercimek çorbası olabilir. Başlangıç yemeğinin tüketiminden sonra 15-20 dakika ara verilmeli ve ana yemek tüketimine geçilmelidir. Ana yemek tercihi az yağlı et yemeği veya sebze yemeği ile devam edilip mineral eksikliğini karşılamak için mutlaka farklı renkte sebzeler yapılmış (havuç, domates, mor lahana, dereotu, semizotu, kırmızı-yeşil biber ) salatalar sofrada yerini almalıdır” diye konuştu.

 

“ÇAY VE KAHVE TÜKETİMİ AZ VE MÜMKÜN OLDUĞUNCA ŞEKERSİZ OLMALIDIR”

 

“Çay ve kahve tüketimi az ve mümkün olduğunca şekersiz olmalıdır” diyerek kadınlara uyarıda bulunan Diyetisyen Behiye Mangar ise, “Ana yemekten en az bir saat  geçtikten  sonra   şeker içeriği ve yağ içeriği yüksek tatlılar yerine bir porsiyon meyve  veya  hafif olan sütlü tatlıların (muhallebi, sütlaç, puding, meyveli tatlılar) tercih edilmesi daha uygun olur. Bir porsiyon meyve (küçük boy elma, yarım greyfurt,2 adet incir, Bir ay dilimi karpuz, Bir ay dilimi kavun ,4 adet kayısı  ,5 adet kırmızı erik ,15 adet kiraz ,orta boy kivi , yarım muz,10 adet yeşil erik ,6 adet yeni dünyadır. Aşırı meyve tüketiminden kaçınılmalıdır” dedi.

 

KABIZLIK PROBLEMİ İÇİN KURU MEYVE TÜKETİMİ

 

Diyetisyen Mangar, “Ramazan ayında en çok görülen kabızlık problemi içinde sahur ve iftarda , incir, kayısı, hurma gibi bağırsağı çalıştıran kuru meyveleri tüketmeye özen göstermeliyiz. Bol bol ılık su içmeliyiz. Probiyotik içeriği yüksek olan kefiri sahur da tüketmek tokluk hissini daha uzun sağlarken bağırsak sağlığı içinde önemlidir. Sahurda mutlaka süt , yoğurt, kefir grubundan tüketilmesi gerekiyor. İftar ve sahurda çok fazla baharat ve tuz tüketimi gün içerisinde daha fazla susamaya sebep olur. Sahurda protein içeriği ve lif oranı yüksek olan besinlerin tüketimi gün içerisinde daha uzun tokluk hissi sağlar. Komposto tüketimi şekersiz ve kuru meyvelerden yana kullanılmalı. Oruç tutarken özellikle kronik rahatsızlığı olanlar, diyabet, karaciğer yetmezliği, böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, kan sulandırıcı ilaç kullananlar hekimlerinden ve beslenme uzmanlarından destek almalıdırlar” şeklinde konuştu.