AKKOCA'DAN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK GÜNÜ AÇIKLAMASI

.

GÜNDEM 23.05.2024 09:49:00 0
AKKOCA

GAZİPAŞA Anadolu Lisesi’nde görevli Biyoloji Öğretmeni ve Biyolog Mustafa Akkoca, “22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü” dolayısıyla açıklama yaptı. Akkoca, açıklamasında yanlış ormancılık faaliyetleri nedeniyle ormanların yağmalandığına dikkat çekti. 


Gazipaşa Anadolu Lisesi’nde Biyoloji Öğretmeni olarak görev yapan Biyolog Mustafa Akkoca, “22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada biyoçeşitliliğe dair geniş kapsamlı bilgilendirmede bulundu. Akkoca, “Yanlış ormancılık faaliyetleri, maki alanlarının özel ormancılık adı altında yağmalanması ülkemiz biyolojik çeşitliliğine çok ciddi zarar vermektedir.” diyerek özellikle yanlış uygulanan ormancılık faaliyetlerinin önüne geçilmesini vurguladı. 
 

“BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK KRİTİK ÖNEME SAHİPTİR”


Biyolog Mustafa Akkoca, açıklamasına şöyle devam etti; “Biyolojik çeşitlilik, bir ekosistem içinde yaşayan canlı organizmaların çeşitliliği ve farklılıkları anlamına gelir. Bu kavram üç ana bileşenden oluşur: 1-Genetik Çeşitlilik: Aynı tür içindeki bireyler arasında genetik farklılıklar. Bu çeşitlilik, türlerin adaptasyon yeteneklerini ve hayatta kalma şanslarını artırır. 2-Tür Çeşitliliği: Belirli bir bölgede veya ekosistemde bulunan farklı türlerin sayısı ve çeşitliliği. Tür çeşitliliği, ekosistemin sağlığı ve istikrarı için kritiktir. 2-Ekosistem Çeşitliliği: Farklı ekosistemlerin (ormanlar, çayırlar, denizler, tatlı su kaynakları gibi) çeşitliliği. Ekosistem çeşitliliği, biyolojik çeşitliliğin korunması için önemlidir çünkü farklı ekosistemler, farklı türlerin yaşam alanlarını sağlar. Biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin işleyişi, gıda üretimi, su kalitesi, iklim düzenlemesi ve insan sağlığı gibi birçok açıdan kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve doğanın korunması için de temel bir unsurdur. 


“TARIMSAL İLAÇ KULLANARAK FARKINDA OLMADAN EKOSİSTEMİN İŞLEYİŞİNİ BOZMAKTAYIZ”


Biyolojik çeşitliliği neden korumak zorunda olduğumuzu gelin örneklerle ayrıntılı inceleyelim. Bugün gerek tarım alanında gerekse sağlık alanında birçok problemlerimizin arka planında, yaşadığınız çevredeki biyolojik çeşitliliğin kaybı ve biyolojik çeşitlilikte türlerin, olması gereken oranlardan farklı oranlarda olması sorunu vardır. Tarım alanlarında tarım zararlısı olarak adlandırdığımız türler hem sayıca hem de çeşitlilik olarak çok miktarda artarken, aslında tarımsal üretimimizi ayakta tutan birçok tür kaybolmakta, bu da gerek üretimimizi gerekse de yan etki olarak sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Bunu örnekle açıklamak gerekirse; nematodlar ve trips gibi zararlılar tarımda ciddi zararlar verebilmektedir. Yüzlerce nematod türünden yalnız birkaç tanesi tarım alanımızda zararlıdır. Sonuç olarak tarımsal ilaç kullanarak bir türle mücadele ettiğimizde farkında olmadan onlarca türü olumsuz etkilemekte ekosistemin işleyişini bozmaktayız. Bunun sonucunda da hem daha fazla ilaç kullanmak zorunda kalmakta hem de bu ilaçların sağlığımıza olan olumsuz etkilerinden zarar görmekteyiz. 


“YANLIŞ ORMANCILIK FAALİYETLERİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE ÇOK CİDDİ ZARAR VERMEKTEDİR” 


Sağlıklı bir avuç orman toprağında dünyadaki tüm insanların sayısından daha fazla sayıda organizma vardır. Doğayı sağlıklı tutan işte bu organizma çeşitliliğidir. O yüzden tarım yapmadığımız ormanlık, makilik ya da mera alanları bizim tarım alanlarımızdan daha sağlıklı bitkilere sahiptir. Bunun en önemli sebebi buralarda biyolojik çeşitliliğin bizim tarım alanlarımıza göre daha fazla olmasıdır. Gerçi söz konusu bu alanların sağlığı da hiçbir zaman olması gerektiği düzeyde sağlıklı değildir. Özellikle son yıllarda yanlış ormancılık faaliyetleri, maki alanlarının özel ormancılık adı altında yağmalanması ülkemiz biyolojik çeşitliliğine çok ciddi zarar vermektedir. Yanlış ormancılık faaliyetleri derken, belirli bir alanın tümden kesilip sonradan ağaçlandırılması, oradaki biyolojik çeşitliliği büyük oranda ortadan kaldırdığı için tekrar ağaçlandırma olsa bile, baştaki gibi sağlıklı bir orman oluşmamaktadır. Bu hatadaki en büyük faktör de ormanı ağaç zannetmemizden kaynaklanmaktadır. Orman ağaç ya da ağaçlar değil içinde yaşayan görülen görülmeyen tüm organizmaların bir bütünlüğüdür aslında. Bu bağlamda ormandan yaşlı ağaçların kesilmesi orman içerisinde ağaçlar arasında var olan ve binlerce yaşta olan mantar ağlarının da ortadan kalkması demek. Ormanın yaşlı ağacını kesip yerine birkaç fidan diktiğimiz de aldığımızı yerine koymuş olmuyoruz. Aldığımızı yerine koyabilmemiz için geçmişte yaşanmış yüzlerce yıla ve o koşullara ihtiyacımız var.


“BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASIYLA İLGİLİ DÜZENLENEN MEVZUATLAR FİİLİYATTA YETERSİZDİR”


Ülkemiz biyolojik çeşitliliğin korunması konusundaki sözleşmeye taraf olup hatta ekim Kasım 2024 te yapılacak olan Toplantıya Antalya'da ev sahipliği yapmak istemektedir. Ancak biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda gerek toplumsal eğitim gerekse tarım ormancılık planlamalarını, enerji ve madencilik planlamalarını yeterince doğru yaptığımız söylenemez. Devlet kurumlarımız teoride biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili çok ciddi mevzuatlar düzenlemekte ancak fiiliyatta yeterli kontrol sağlanmamaktadır. Umarız dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en şanslı coğrafyalarından birinde olan ülkemizde biyolojik çeşitliliğe yeterli önemi verir, bu konuda geniş çaplı eğitim faaliyetleri yapar, mevzuatları çok sıkı şekilde uygular, biyolojik kaçakçıların yağmalamak için bin bir yol geliştirmeye çalıştıkları biyolojik çeşitliliğimizi ülke olarak koruyabiliriz. 22 Mayıs dünya biyolojik çeşitlilik günü hepimize kutlu olsun.” >Aysel YILDIZ