Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen alternatif kutlamaya, CHP İlçe Başkanı Fahri Oğuz, CHP Gazipaşa Gençlik Kolları Başkanı Yunuscan Karaduman, CHP Gazipaşa Kadın Kolları Başkanı Saniye Güven, Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, ADD Gazipaşa Şube Başkanı Av. Hasan Coşkun, Eğitim-İş Sendikası üyeleri partililer katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gazipaşa İlçe Başkanlığı, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gazipaşa Şubesi ve Eğitim-İş Sendikası çelenklerinin Atatürk Anıtı’na sunulmasının ardından saygı duruşuna durulmasının ardından İstiklal Marşımız okundu. Düzenlenen tören; Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gazipaşa Şube Başkanı Av. Hasan Coşkun tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşmanın yapılmasının ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
“30 AĞUSTOS ZAFERİ ZORLU BİR YOLUN ZAFERLE TAÇLANAN SON DURAĞIDIR”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gazipaşa Şube Başkanı Av. Hasan Coşkun, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bugün tarihte emsali görülmemiş kahramanlık zaferlerinden birisi olan 30 Ağustos Zaferi’nin 102’nci yıldönümünü heyecan ve gururla kutluyoruz. 102 yıl önce 26 Ağustos şafağında başlayan ve 30 Ağustos 1922’de muhteşem bir zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile milletimizin bağımsız ve hür iradesi tüm dünyaya haykırılmıştır. 30 Ağustos Zaferi, “Ya İstiklal Ya Ölüm” kararlılığı ile çıkılan zorlu bir yolun zaferle taçlanan son durağıdır. 30 Ağustos Zaferi, düşmanlar kadar hainler ile de mücadele etmek zorunda kalınan, Nazım’ın “Ateşi ve ihaneti gördük” dediği, ihanetin ve hainliğin de alt edildiği tarihin bir ibret sayfasıdır. 30 Ağustos Zaferi, emperyalizmin ve kendi ütopik hayallerinin esiri, askeri olan Yunanları çok üzmüştür ancak o tarihteki onların işbirlikçilerinde olduğu gibi bu işbirlikçilerin 2000’li yıllarda dahi ruhunu taşıyan bazı kesimleri de çok üzmüştür ki “Keşke Yunan kazansaydı” diyebilmişlerdir. İsmet Paşa “Hiçbir ülke yoktur ki, kendi içinden bizim kadar hain yetişebilsin.” diye boşuna dememiştir.
“BU DESTAN, ON BİNLERCE VATAN EVLADININ TEMİZ KANLARI İLE YAZILMIŞTIR”
30 Ağustos Zaferi, bir ulusun gerçekten bir dahi liderin önderliğinde; kadını ve erkeğiyle, çocuğu ve yaşlısıyla topyekûn mücadelesinin destanlaşmış öyküsüdür. Bu destan, Dumlupınar şehitliğinde yatan 1914 doğumlu 8 yaşındaki Ömer oğlu Hüsnü’nün, 11 yaşındaki Abdullah’ın, Gördesli Makbule’nin, Nezahat Onbaşı’nın, Ilgaz dağlarında bebesiyle donarak şehit düşen Şerife Bacı’nın ve daha on binlerce vatan evladının temiz kanları ile yazılmıştır. Falih Rıfkı Atay’ın dediği gibi; “Nemiz varsa; bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcağını duyuyorsak, rahatça nefes alabiliyorsak; hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz.”
“30 AĞUSTOS ZAFERİ’NİN 102. YILI VE ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN”
30 Ağustos’un önemini anlamak demek yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma azim ve kararında, yeniden tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçek manada demokratik, laik bir hukuk devletini yeniden inşa etmek, Atatürk devrimlerini ve çağdaş yaşam biçimini akılla, bilimle, kültürle yeniden ve tam olarak toplum yaşamında var etmek için her bireyin, her kurumun sorumluluk almayı kendine vazife edinmesi demektir. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu azim ve kararlılıkla Başta Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Kuvayı Milliye kahramanlarımızı, aziz şehit ve gazilerimizi, Cumhuriyetimizin kurucularını ve Kemalist Devrim kadrolarını minnetle, şükranla anıyoruz. Türk Milleti’nin 30 Ağustos Zaferi’nin 102. Yılı ve Zafer Bayramı Kutlu olsun.” >Aysel YILDIZ
