Balca Yaylası’ndaki yazıtların sırrı çözülüyor

GAZİPAŞA’DA, Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Balca Yaylası’nda bulunan yazıtlarla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

GÜNDEM 15.08.2023 16:09:00 0
Balca Yaylası’ndaki yazıtların sırrı çözülüyor

Yayladaki yazıtlarla ilgili çalışma gerçekleştiren ve Osmanlı Türkçesi ile yazıldığını tespit eden araştırmacılar, hece vezni ile kaya üzerine işlenen yazılırı günümüz Türkçesine çevirdiler. Yazıtların, Orta Asya’daki Türk yazıtlarıyla benzerlik gösterdiği ortaya çıktı.
Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Anamur sınırındaki Balca Yaylası’nda bulunan kaya üzerine yazılan iki adet yazıt, ilk kez bilimsel olarak araştırma konusu oldu. Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş öncülüğünde başlatılan çalışmalar kapsamında Müdür Gübeş ile Balca Yaylası’na giden Ege Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. İbrahim Şahin, yayladaki yazıtları epigrafi (Yazıt bilimi) yöntemiyle inceledi. Yayla sakinlerinin su ihtiyaçlarını karşıladığı kuyu ile çeşmenin bulunduğu alanda yer alan yazıtların Osmanlı Türkçesi ile yazıldığı tespit edildi. Güney yönünde bulunan yazıtın 5+5=10, kuzey yönünde olan yazıtın ise 6+5=11’li hece vezniyle yazıldığı ortaya çıktı. İki yazıtın hemen ön yüzünde zemin üzerine kakma usulle çizilen şeklin ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan ve Gazipaşa ile Anamur’da “Dokuz Taş” olarak bilinen oyunun tablosu olduğu belirlendi. Yazıtların tarihiyle ilgili ise net bir sonuç elde edilemediği açıklandı. 


ORTA ASYA’DAKİ YAZITLARLA BENZERLİK GÖSTERİYOR


Yazıtlardan elde edilen ilk bilgilerde, Orta Asya’dan Anadolu’ya bir kültür akışının olduğu belirtildi. Balca’daki yazıtların, aynı Orhun Yazıtları’nda olduğu gibi Türk’lerin kaya üzerine yazdığı övgü, dua ve lanet içerikleriyle benzerlik gösterdiği ortaya çıktı. 
Yaylada yapılan araştırma sonucunda günümüz Türkçesine çevrilen yazıtların Osmanlı Türkçesi ve günümüz Türkçesindeki karşılığı tam kesin olmamakla birlikte şu şekilde: 


GÜNEY YAZITI
1. Fikrim buraya yazmada benim
2. Bu beyaz daşa kazmada benim
3. Hayatım dua ölümüm rahmet
4. Okutmak muradım ey kârilerim
Süleyman İbrahim
Bugünkü Türkçeyle anlamı: 
1. Benim fikrimi buraya yazmadaki,
2. Bu beyaz taşa kazımadaki(amacım)
3. Hayatım dua, ölümüm rahmettir
4. Muradım okutmaktır ey okuyucularım.
Süleyman oğlu İbrahim


KUZEY YAZITI
1. Efsûs dünya ne kadar olsa da dilber
2. Ölümü etmez mi kalbleri muğber
3. Ne kadar yaşasan akıbet ölicek
4. Akıbet gelecek yevm-i kıyamet
5. İkiden birini duyacak millet
6. Kimisine rahmet kimine la’net
Bugünkü Türkçeyle anlamı:
1. Eyvah! Dünya ne kadar hoş olsa da
2. (İnsanın) ölümü incitmez mi kalpleri?
3. Ne kadar yaşasan da sonu ölümdür
4. Sonunda gelecek kıyamet günü
5. İkisinden birini yaşayacak insan
6. Kimine rahmet (olacak) kimine lanet


“METNİ EKSİKSİZ OKUYABİLDİĞİMİZİ SÖYLEYEBİLİRİM”
Yapılan çalışmalara ilişkin deneyimini, sosyal medyasından yaptığı paylaşımla dile getiren Prof. Dr. İbrahim Şahin, “Gerek görevi ve gerekse memleketine olan sevgisi dolayısıyla halkla içli dışlı olan kıymetli dostum İsmail Gübeş, bölge halkından varlığını öğrendiği ve Türk tarihiyle ilişkili olabileceğini düşündüğü çeşitli türden tarihi kayıtları (epigrafik belgeler) göstermek için beni Temmuz’da iki kez Anamur’un yaylalarına davet etti. Gazipaşa ve Anamur sınırında bulunan 2000 metre yükseklikteki Balca Yaylası’na geldik. İsmail Bey’in bana göstermek istediği yazıtlar, yayla sürülerinin sulandığı önemli bir su kaynağının hemen üst kısmındaydı. Sabit kayalara Arap harfleriyle Türkçe metin yazımı nadir rastlanan bir durum olduğu için, tek başına bu özelliği bile başında bulunduğumuz yazıtları kıymetli kılıyordu. Doğal haliyle okunması bir hayli güç olan yazıların epigrafik belgelemesinin yapılması gerekiyordu. Nalan Hanım’ın da yardımıyla epigrafik belgelemeyi yaparak yazıyı okunur hale getirdik. İzmir’e gelir gelmez yazıtların okunmasına yoğunlaştık. Ege Üniversitesi TDAE’nden dostum Prof. Dr. Mehmet Temizkan Bey’in de yardımıyla metni eksiksiz okuyabildiğimizi söyleyebilirim. Ancak metnin tarihi konusunda hala tereddütlerimiz olduğunu ve belki de hiçbir zaman emin olamayacağımızı da söylemeliyim” dedi. 


“BURADA ÜÇ EPİGRAFİK BELGE BULUNMAKTADIR”
Elbette bu bilimsel bir yayın olmayıp bu doğrultudaki çalışmalarımızın devam edeceğini söylemeye sanırım gerek yok. Efendim burada üç epigrafik belge bulunmaktadır. Birinci yazıt (güneyde olan) 5+5=10, ikincisi ise (Kuzeyde olan) 6+5 =11’li hece vezniyle yazılmıştır. Bu iki yazıtın hemen aşağısında, zemine batık düz bir kaya zemin üzerine kakma usulle çizilen şey ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan bir akıl oyunu olup Anamur yöresinde daha çok “Dokuz Taş”, Gülnar yöresinde “Dokurcun” olarak adlandırılan oyun tablosudur. Hayatın geçiciliğini, bir hesap gününün varlığını hatırlatan bu metinler, umarız sonsuza dek varlığını korur; bir lüzumsuzun gereksiz hırsları sonucu yok olmaz. Her yazının bulunduğu, her işaretin görüldüğü yeri acımasızca tahrip eden arkadaşlar! “Gavurlara ait” diyerek yok ettiğiniz tarihin önemli bir kısmının kendi atalarınıza ait olduğunu ve bunların size değil evlatlarınıza ait tarihi ve kültürel değerler olduğunu hatırlatmak isterim” dedi. 


“AMACIMIZ KÜLTÜREL MİRASIMIZI KORUMAK”
“Balca Yaylası’nda yapılan çalışmaların temelinde, kültürel mirasımızı koruma amacı yatmaktadır”  diyen Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş, “Yapılan çalışmalarla, burada bulunan yazıtları gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Yazıtlar ilgili çalışmalar devam edecek ve çalışmalar sonucunda bilimsel makale yayımlanacak. Ayrıntılı yapılacak incelemelerin ardından, hem yazıların tam anlamı hem de tarihleriyle ilgili elimizde somut deliller olacak. Çalışmalar bittiği zaman burayı koruma altına alıp, yazıtların zarar görmesine engel olmak istiyoruz. Sonuçta bu bize bırakılan bir mirastır. Bu mirası gelecek nesillere taşımak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.> Selçuk ÖZTÜRK