.
Gazipaşa’nın en gözde turizm tesisleri arasında gösterilen gemi görünümlü restoranın tahliye sürecini sahte imzalı evrakla başlatan ve mahkeme kararı olmadan işletmenin tahliyesine önayak olan Gazipaşa Belediyesi, Akçıl Kafe’nin ihalesiz şekilde işletilmesine göz yumuyor.
GAZİPAŞA Belediyesi’nin kiraya verdiği taşınmazları üzerinden işletme sahiplerine uyguladığı çifte standartlar tepkilere neden oldu. Geçtiğimiz haftalarda haberleştirdiğimiz ve ülke gündemine de konu olan gemi görünümlü restoranla ilgili birçok gerçeği gün yüzüne çıkarmıştık. Yaşananlar ilçe gündeminde büyük yankı uyandırırken, Gazipaşa Belediyesi’nin Pazarcı Mahallesi’nde bulunan Akçıl Kafe isimli işletmeyle ilgili aksi bir tutum sergilemesi tepkilere neden oldu. Koru Mahallesi’ndeki Fener Mesire Alanı’nda bulunan ve Alaattin Kocabaş tarafından işletilen gemi görünümlü restoranı tahliye etmek için her yolu deneyen Gazipaşa Belediyesi, ihale sözleşme süresi yazın sona eren Akçıl Kafe’nin aylardır ihalesiz işletilmesine göz yumuyor.
KAMU ZARARI VAR MI, YOK MU?
Akçıl Kafe’yi temmuz ayında ihaleye çıkaran Gazipaşa Belediyesi, söz konusu işletmeyi belediye bünyesinde işletme bahanesiyle işletmenin ihalesini iptal etmişti. Akçıl Kafe’yi işletmeye talip olan ve o dönem yapılan ihaleye katılan Mehmet Demir isimli vatandaş, 6 Eylül’de tahliye edilmesi gerekirken mevcut işletmenin aylardır tahliye edilmediğini ve faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek Gazipaşa Belediyesi ve Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’a tepki gösterdi. Yasalar ve kanunlar karşısında her bireyin eşit olduğunu hatırlatan Demir, “Bazı kimselere ayrıcalık tanınmasının nedeni nedir? Kafenin kira geliri noktasında şuan ödenen miktar, kamu zararı oluşturmuyor mu? Bu kişilere kim ne hakla devlet malı üzerinden ayrıcalık tanımaktadır” diyerek, Yılmaz’a soru yöneltti.
“İHALESİZ BİR ŞEKİLDE KULLANILIYOR”
İşletmenin ihalesiz şekilde kullanıldığına vurgu yapan Mehmet Demir, “6 Eylül tarihinde belediye bünyesinde kullanılma geçmesi gerekçesi ile ihalesi iptal edilen Akçıl Kafe’nin 45 gün içinde tahliye edilmesi gerekirken, mevcut işletmeci halen ihalesiz bir şekilde kullanıma devam etmektedir. Yasa ve mevzuat karşısında bütün vatandaşlar eşit iken bazı kimseler ayrıcalık tanınmasının nedeni nedir? Kafenin kira geliri noktasında şuan ödenen miktar kamu zararı oluşturmuyor mu? Kafe alanı mevcut yetkililerin özel mülkü olmuş olsaydı, ecrimisil bedeline kiranın devam etmesine müsaade ederler miydi? Bu kişilere kim ne hakla devlet malı üzerinden ayrıcalık tanımaktadır?” dedi.
“BEN HAKKIMI YEDİRMEM” DEMİŞTİ
Demir, temmuz ayında iptal edilen ihalenin ardından da açıklamalarda bulunmuştu. İhaleye ortağı Melis Kayalp’ın vekili olarak katılan Mehmet Demir, “Herkes gibi biz de kafenin ihalesi için şartları sağladık ve ihaleye katıldık. Bizim dışımızda, mevcut işletmeci ve mevcut işletmecinin kendi ayarladığı telefon kayıtlarıyla da sabit olan iki kişi daha ihaleye katıldı. İhale sırasında belediye başkanı Yılmaz tüm ihale heyetinin önünde, ‘Biz burayı belediye olarak kendimiz işletmeyi planlıyoruz. İhaleyi yeni alacak arkadaşa 6 ay ila 1 yıl sonra çık diyebiliriz. O nedenle ihalenin mevcut işletmeci de kalması daha yararlı olur’ şeklinde yönlendirme de bulundu. İhale şartlarında böyle bir madde bulunmadığını ancak mevcut yerin satışı durumunda çık denilebileceğini söyleyerek itiraz ettim. Bunun üzerine; ‘biz onu ayarlarız, gerekirse şartnameyi değiştiririz’ dediler. ‘Bir yol bulunur’ denilerek, ihale iptal edildi. Meclis üyeleri dahil kimsenin kafenin belediye tarafından işletilme düşüncesinden haberi yoktu. Tamamen ihaleyi mevcut işletmecide bırakmak için oynanan oyunlar bunlar. 450 bin TL kira getirisi olan bir yerin belediye tarafından cüzi bir rakama devam ettirilme çabasını anlayamıyorum. Ben hakkımı yedirmem, mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim” ifadelerini kullanmıştı. >Selçuk ÖZTÜRK