Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, Ekim ayının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" olarak kabul edildiğini söyledi. Çelik, "Her yıl Ekim ayında kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve medya organları iş birliğiyle toplumda farkındalık oluşturacak etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmaların amacı, toplumun meme kanserine neden olan risk faktörleri hakkında bilgilendirilmesi ve erken teşhis için düzenli taramaların zamanında yaptırılmasının teşvik edilmesidir" dedi.
EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜ
Meme kanseri hakkında bilgi veren Dr. Eşşe Çelik, "Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genellikle memedeki süt salgılayan bezlerde (lobüller) veya süt taşıyan kanallarda (duktuslar) başlar. Daha nadir olarak meme dokusundaki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konmaktadır. Bu hastalık, kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin %23,8'ini oluşturarak birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konmakta ve her 18 kadından biri yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşımaktadır. Bu nedenle meme kanseri, erken teşhis ve bilinçlendirme yoluyla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur" diye konuştu.
ERKEN DÖNEMDE BELİRTİ VERMEYEBİLİR
Meme kanserinin belirtilerine değinen Dr. Çelik, "Erken dönemde meme kanseri genellikle belirti vermez. Bu nedenle tarama büyük önem taşır. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun ele gelmesidir. Ayrıca memenin şeklinde veya boyutunda değişiklik, meme cildinde portakal kabuğu görünümü, meme ucundan gelen kanlı akıntı, meme ucu veya derisinde çekilme, kızarıklık, kalınlaşma, kabuklanma gibi durumlar da kanserin habercisi olabilir. Bu tür belirtilerin varlığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" ifadelerini kullandı.
RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Meme kanserinin genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığını belirten Çelik, "Tütün ve tütün ürünleri kullanmak, hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak, hiç bebek emzirmemiş olmak, hareketsiz bir yaşam sürmek, fazla kilolu ya da şişman olmak, alkol kullanmak, erken adet görmek, geç menopoza girmek gibi durumlar riski artırmaktadır. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirerek bu risk faktörlerinin çoğu azaltılabilir. Özellikle düzenli fiziksel aktiviteler yaparak, dengeli beslenerek, tütün ve alkolden uzak durarak, ideal kiloyu koruyarak ve stresi kontrol altında tutarak meme kanseri riski azaltılabilir" dedi.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Meme kanseriyle mücadelede en etkili stratejinin hastalığı erken evrede yakalamak olduğunu vurgulayan Çelik, "Erken teşhis edilen vakalarda tedaviye yanıt oranı çok daha yüksektir. Bu bilinçle Sağlık Bakanlığımız ülke çapında yürütülen kanser tarama programlarıyla meme kanseri farkındalığını artırmayı ve erken tanı oranlarını yükseltmeyi hedeflemektedir. Ulusal kanser verilerine göre, yeni tanı alan meme kanserlerinin %42,9'u yalnızca meme ile sınırlıyken, %12,5'i uzak organlara yayılmış durumdadır. Bu da düzenli taramaların önemini göstermektedir" diye konuştu.
ÜCRETSİZ TARAMA HİZMETLERİ SUNULUYOR
Meme kanserinde erken teşhisin hayati önem taşıdığını hatırlatan Dr. Çelik, "Ülkemizde Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında Toplum Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri, KETEM, Aile Sağlığı Merkezleri ve mobil tarama araçları aracılığıyla ücretsiz taramalar yapılmaktadır. 20 yaşından itibaren ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, 20-39 yaş arasında iki yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı, 40-69 yaş arası kadınlar ise yılda bir klinik muayene ve iki yılda bir mamografi çektirmelidir" dedi.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ VE YAŞAM ORANI
Meme kanseri tedavisinin kişiye özel planlandığını belirten Çelik, "Cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi, hedefe yönelik ve immünoterapiler uygulanmaktadır. Erken tanı konulan hastalarda sağ kalım oranı %90'a kadar çıkabilmektedir. Bu da farkındalık çalışmalarının ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Ekim ayı boyunca yürütülen farkındalık kampanyaları kadınları tarama programlarına yönlendirmek ve risk faktörleri hakkında bilgilendirmek açısından büyük önem taşımaktadır" dedi.
FARKINDALIK ÇAĞRISI: "MUAYENENİ YAP, FARKINDA OL"
Açıklamasını farkındalık çağrısıyla tamamlayan Dr. Eşşe Çelik, "Meme kanseriyle mücadelenin en önemli adımı bilinçli bir toplum oluşturmaktır. Kadınlarımızı erken tanı konusunda teşvik ediyoruz. 'Muayeneni yap, farkında ol', 'Memenizi tanıyın, sağlığınızı koruyun', 'Kanserde erken teşhis hayat kurtarır' diyoruz. Erken tanı, sağlıklı gelecek demektir" ifadelerini kullandı.