Tarih: 15.10.2025 12:23

“DOĞU TÜRKİSTAN TARİHİN UTANÇ VESİKASIDIR”

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gazipaşa Gençlik Kolları Başkanı Yunuscan Karaduman, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Karaduman, Çin hükümetinin uyguladığı sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına sessiz kalınamayacağını vurguladı.

 

ZULÜM ARTIK SADECE BİR İDDİA DEĞİL

Doğu Türkistan'da yaşananların artık sadece birer iddia olmadığını belirten Karaduman, "Uluslararası nice kuruluş, milyonlarca Uygur Türkünün Çin hükümeti tarafından zorla yeniden eğitim kamplarına alındığını, dini özgürlüklerinin yok sayıldığını, dil ve kültürlerinin sistematik olarak silinmeye çalışıldığını açıkça belgelerle ortaya koyuyor. Peki biz, yani Türkiye bu kadar somut gerçeklik karşısında ne yapıyoruz? Ne yazık ki sessiz kalıyoruz. Çünkü Çin'le yapılan milyar dolarlık ticaret anlaşmaları bu kardeşliğin önüne geçmiş durumda" dedi.

 

EKONOMİK ÇIKARLAR KARDEŞLİĞİN ÖNÜNE GEÇTİ

Kardeşlik bağlarının ekonomik çıkarlar uğruna göz ardı edildiğine dikkat çeken Karaduman, "Hatırlayalım, geçmiş yıllarda Urumçi'de yaşanan olaylar sonrası o dönemde Başbakanlık koltuğunda oturan iktidar sahipleri Çin'in uygulamalarını soykırım olarak tanımlamıştı. Bu cesur çıkış, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yankı bulmuştu. Ama o günden sonra ne oldu? Çin'le ilişkilerimiz derinleştikçe, Uygur meselesi satır aralarında kaldı. Sanki kardeşliğin bedeli ekonomik sessizlik olmuştu" diye konuştu.

 

HALKIN VİCDANI SUSMUYOR

Türk halkının vicdanının bu konuda sessiz kalmadığını dile getiren Karaduman, "Devlet düzeyinde sessizlik hakim olsa da, Türk halkının vicdanı susmuyor. Bazı sivil toplum kuruluşları, kamplarda yaşanan insanlık dışı uygulamaları dünyaya duyurmaya çalışıyor. Ama bu yetmez. Sadece Türkiye değil, diğer Türk Devletleri de ortak bir tavır alıp Çin'e uluslararası düzeyde yaptırım yapmalı, ortak sesi dünyaya duyurmalıdır. Hatta sadece Türk Devletleri de değil, Müslüman devletler de buna destek vermeli çünkü sadece Türklüğü değil, soydaşlarımıza Müslümanlığı da yaşatmıyorlar" ifadelerini kullandı.

 

YILDIRIM'A ELEŞTİRİ: "BU BİR İÇ MESELE DEĞİL, İNSANLIK MESELESİDİR"

Türkiye'nin sessizliğini eleştirerek Binali Yıldırım'ın açıklamalarına da değinen Karaduman, "Bir dönem başbakanlık koltuğuna oturan, sonrasında Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı olan Sayın Binali Yıldırım beyefendi, geçmiş yıllarda Çin'in toprak bütünlüğü ve egemenliği bizim için çok önemli, bu mesele hassas bir meseledir, Çin'in iç meselesidir şeklinde açıklamalarda bulundu. Fakat 1 milyonun üzerinde Müslüman Türk çocuğu eğitim adı altında asimile ediliyor. Ailelerine ise kamplarda zulüm ediliyor" dedi.

 

VİCDAN, DIŞ POLİTİKAYA YÖN VERMELİ

Türkiye'nin vicdanının dış politikasına yön vermesi gerektiğini vurgulayan Karaduman, "Vicdanın diplomasiye yön vermediği bir dünyada yaşıyoruz. Ama en azından Türkiye'nin vicdanı dış politikaya yön vermeli. Evet, Çin büyük bir ekonomi. Evet, uluslararası dengeler zordur. Ama ortada sessiz kalınmayacak düzeyde bir zulüm var, sistematik bir soykırım var. Kardeşlik sadece iyi günde yan yana gelmek değildir. Türkiye geçmişte soydaşlarına sahip çıkan bir devlet geleneğine sahipti. Bugün bu gelenek sınanıyor" diye konuştu.

 

TAVRIMIZ, KENDİ KİMLİĞİMİZİN AYNASIDIR

Açıklamasının sonunda çağrıda bulunan Karaduman, "Doğu Türkistanlı bir çocuğun dili, dini, kimliği için gösterdiğimiz tavır, sadece Uygurların değil, bizim de kimliğimizin aynasıdır. Unutmayalım, ekonomik çıkarlar geçicidir ama soydaşlık kalıcıdır. Sessizliğin bedeli ağırdır. Hele ki sessiz kaldığımız kardeşlerimizse, o zaman bu sessizlik sadece bir diplomatik strateji değil, tarih önünde bir utanç vesikası olur. Biz kardeşlikten yana mıyız yoksa ekonomik çıkar sessizliğinden mi?" şeklinde konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —